Kaynak : Şirketiniz sağlıklı mı? – Dr. Bertan KAYA – Dünya Gazetesi
Sevgili dostlar gelin masanızda çayınızı kahvenizi yudumlarken, bir yandan da bu yazıyı okuyarak, şirketinizi değerlendirin.
Bir insanın genel sağlığını kan tahliliyle, tansiyonla, nabızla ölçüyoruz. Şirketler için de benzer “hayati bulgular” söz konusu.
Üç başlıkta toparlanabilir: stratejik, mali ve operasyonel sağlık.
1. Stratejik sağlık: Yönü belli mi, gücü yetiyor mu?.
Stratejik olarak sağlıklı bir şirketin net ve açık bir yönü vardır. “Biz neyi başarmak istiyoruz?” sorusuna üç cümlede cevap verebiliyorsa, ilk testi geçmiştir. İkinci gösterge, stratejik tutarlılıktır: hedefler, bütçeler, KPI’lar, organizasyon yapısı ve kültür aynı yöne bakıyor mu? Hedefi büyüme olan ama bütçesi kısılan, inovasyon diyen ama Ar- Ge bütçesini kesen şirketler stratejik olarak çelişkilidir. Üçüncüsü, stratejik çevikliktir. Dış dünya değişirken karar süreçleri donuyorsa, stratejik sağlık bozulmuştur. Çevik şirketler, fırsatı fark edip yön değiştirebilenlerdir.
Kendinize şu üç soruyu sorun:
1) Şirketimin yönü net mi?
2) Stratejimizle bütçemiz, iş süreçlerimiz ve insan kaynağımız aynı yönde mi?
3)Pazar değiştiğinde ne kadar hızlı adapte olabiliyoruz? Bu üçüne de güçlü bir “evet” cevabı veremiyorsanız, stratejik kaslarınız zayıflamış demektir.
2. Mali sağlık: Kan basıncı dengede mi?
Mali sağlıkta ilk gösterge, nakit akışıdır. Kâr açıklamak yetmez; nakit üretiyor musunuz? “Kârlı ama nakitsiz” şirketler, kalp yetmezliği yaşayan organizmalara benzer.
İkinci gösterge, borçluluk oranları ve finansman kalitesi. Yüksek borç seviyesi tehlikedir ama esas risk, uzun vadeli varlıkların kısa vadeli borçlarla finanse edilmesidir.
Üçüncüsü, verimlilik oranları. Satışların maliyeti, personel giderlerinin satışa oranı, stok devir hızı gibi göstergeler bir şirketin mali metabolizmasını yansıtır. Sağlıklı bir şirkette:
* Nakit döngüsü pozitiftir.
* Borçlar yönetilebilir düzeydedir.
* Operasyonel verimlilik yükselir.
Basit bir test: “Satışlarımız %20 düşse, kaç ay dayanabiliriz?” Cevabınız üç aydan azsa, mali kondisyon zayıf demektir.
3. Operasyonel sağlık : Nabız düzeni
Operasyonel sağlık, günlük nabızdır. Süreçler tanımlı mı? Hatalar tekrar ediyor mu? Veriye dayalı mı karar veriyorsunuz yoksa sezgiye mi?
Üç kritik gösterge var:
* Süreç olgunluğu: İşler kişilere mi, yoksa sistemlere mi bağlı?
* Veri kalitesi: Kararlar güvenilir verilere mi, yoksa güvenilirliği düşük veriler ile sezgilerin birleşimine mi dayanıyor?
* Kültür: İnsanlar sorunları gizliyor mu, yoksa sistematik olarak çözüyor mu?
Operasyonel sağlığı bozuk bir şirkette, insanlar çok çalışır ama ilerleme hissi yoktur. “Koşuyoruz ama nereye gittiğimiz belli değil” sendromu yaygındır.
Hızlı sağlık taraması
1) Strateji: Nereye gittiğinizi, ne istediğinizi ve neden istediğinizi herkes biliyor mu?
2) Finans: Nakit yaratabiliyor ve krizde dayanabiliyor musunuz?
3) Operasyon: Süreçler kişilere değil, sisteme mi bağlı?
Bu üç sorudan biri bile “hayır” ise, bir iyileştirme çalışması yapma zamanı gelmiştir. Stratejik, finans ve operasyonları eşgüdümleyecek bir yönetim modelini uygulamak gerekmektedir. Ülkemizde bu alanları ayrı ayrı, birbirlerinden kopuk iyileştirme çabaları görüyorum.
Şirket sağlığı da insan sağlığı gibidir: krizde fark edilirse geç kalınır. Rutin kontrolleri olan, erken teşhis yapabilen ve tedaviyi geciktirmeyen şirketler uzun ömürlü olur. Yönetim kurullarının gündemine her çeyrekte en az bir kez “Şirketimizin genel sağlık durumu” nasıl değerlendirmesini eklemelerinde fayda var.
Kısacası, güçlü bir strateji yön, dengeli bir finansal yapı ve sistematik operasyonlar… Bunlar, bir şirketin nabzının düzenli attığını gösteren üç temel ritimdir. Geriye sadece şu soru kalır: Nabzınızın ritmini en son ne zaman dinlediniz?
