Ülkemizdeki yüksek enflasyon sebebiyle , yeni yılda asgari ücrete yapılan %49 lık maaş zammı ve faaliyet giderlerindeki artışlar, kaçınılmaz olarak işletmelerimizi zorlayacaktır. 2024 yılı, hem çalışanlar hem de işverenler için çok zor geçecek. Son zamla 17.002 TL olan asgari ücret , çalışan için az, ilk altı ayda işveren için yüksek bir rakam. Verimliliği, işletme içindeki , tüm kaynakların maksimum fayda sağlayacak şekilde kullanılması olarak özetleyebiliriz. Perakendeciler olarak , 2024 yılında VERİMLİLİK ve VERİYE DAYALI yönetim anlayışı en önemli önceliğimiz olmalıdır. Bu yıl, iş süreçlerimizi tepeden tırnağa gözden geçirmeliyiz. Verimlilik , sadece üst yönetimin önceliğinde olan bir konu olarak kalmamalı, tüm çalışanlarımızın bu konuda bilinçlenmesini sağlayarak , hedeflediğimiz pozitif sonuçları elde etmeliyiz.
Tüm alanlarda nasıl iyileştirme yapılabilir? Başta niteliksiz personel olmak üzere başka nelerden vazgeçilmelidir ?
Yeni yılı , tüm alanlarda arınma yılı olarak ilan etmeliyiz. Kişi başı ciro, sepet ortalamaları , m2 verimlilikleri , mağaza başı giderler ve karlılıklar düzenli olarak takip edilmelidir. Raflardaki gereksiz ürün çeşitlerinden , değer üretmeyen markalardan kurtulmalıyız. Üreticilerin, bir hevesle ürettiği ama tüketicilerimiz tarafında karşılığı olmayan ürünleri, raflarımızda bulundurmaktan vazgeçmeliyiz. Mağazalarımızda acilen kategori yönetimini uygulamalı, raflarımızı satmayan ürünlerin deposu olmaktan kurtarmalıyız. Etkin bir kategori yönetimi , hem müşteri memnuniyetini artıracak, hem de işletmelerimize finansal anlamda ciddi katkı sağlayacaktır. Hizmet kalitemizi artırmak için , tüm çalışanlarımızın , özellikle yöneticilerimizin , gelişim alanlarını tespit etmeli, gerekli eğitim desteği vererek nitelikli personel sayımızı artırmalıyız. Önümüzdeki dönemlerde nitelikli çalışan her zamankinden daha da önemli olacak. Mağaza norm kadrolarımızda, daralmaya gitmemek kaydıyla, değer üretmeyen, varlığı ile yokluğu arasında fark oluşturmayan personel yerine, nitelikli çalışanlarımızın maaş vs sosyal haklarını iyileştirerek elde tutmanın yollarını aramalıyız. Yoksa eğitim verdiğimiz , yatırım yaptığımız çalışanlarımızın rakip firmaya geçmesine engel olamayız. Belki de 3-5 şubemizin yıllık kazancını , bu değer üretmeyen verimsiz personele harcadığımızı göz ardı ediyor olabiliriz. İşletmelerimizde her birimin faaliyetlerini ölçümleyebilmeli, verimsiz alanları iyileştirmeliyiz. Perakende teknolojilerindeki yenilikleri kullanarak verimliliğimizi artırmalıyız.
Fiyatlarımızı artırmadan, satışları nasıl artırabiliriz ?
Rekabete çok açık bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Genel giderlerimizdeki artışı finanse etmek için , rekabeti dikkate almadan , raf fiyatlarımızda yapacağımız yukarı yönlü değişiklikler, satışlarımızı olumsuz etkileyecektir. Bu durumda mümkün olduğunca raf fiyatlarımızı artırmadan , çalışan başına cirolarımızı artırmaya odaklanmalı , m2 satışlarımızı geliştirmeli , planlı çapraz satışlar yapmalı, teşhir alanlarımızda ve raflarımızda doğru ürünlere yer vermeli, asla yok satmamalı,inovatif ve yenilikçi ürünlere odaklanmalı, müşteri beklentilerini yakından takip etmeli ,müşterilerimizin cüzdan payını artıracak kampanyalara önem vermeliyiz. Tüm çalışanlarımızın , her birinin satış ve müşteri odaklı davranmasını sağlamalıyız.
Giderleri nasıl iyileştirebiliriz ?
2023 yılı giderlerimizi tek tek inceleyerek, hangi gider kaleminden vazgeçersek ,müşterilerimize hizmet noktasında herhangi bir aksaklık yaşamayız ? , sorusunu sorarak giderlerimizi gözden geçirmeliyiz. Burada , masraf ve israf ayrımını iyi analiz etmemiz gerekmektedir. İsraftan kaçınmalı , gereken yatırımları da masraf diye yapmayarak hizmet kalitemizi aksatmamalıyız. Sürekli masraf çıkaran ekipmanları gerekiyorsa değiştirmeli, enerji tasarrufuna odaklanmalıyız. Gider kalemlerimizin yüzdeliklerinin , sektör ortalamasının altında olup olmadığını ölçümlemeliyiz. Tüm reyonlarımızda, özellikle de taze ürünlerde, iade ve fire oranlarımızı takip etmeliyiz. Skt kontrolünü düzenli yaparak, ürün yerleşimlerinde FİFO’ya uyulmasını sağlamalıyız. İç denetim ve kontrol sistemlerimize yatırım yaparak iç ve dış hırsızlığı minimize etmeliyiz. Ana depo ve şubelerimizde ,düzenli sayımlarla envanter kaçaklarını erken fark etmeli ve gereken tedbirleri almalıyız.
Verilerle yönetim için işletmenizde yeni yatırımlar planlamalıyız .
Kar marjının çok düşük olduğu sektörümüzde Perakende matematiği çok önem arz etmektedir. İşletmelerimizde takip etmemiz gereken onlarca veri var. Bu verilerden en önemli olanlarını belirli periyodlarda takip ederek ,elde edilen verileri zamanında analiz etmeliyiz. Verilerin güncelliği, doğruluğu ve verilere ulaşım hızı , gerekli tedbirleri zamanında alabilmek için çok önemlidir. Yoksa iş işten geçtikten sonra fark edilen kayıpların telafisi maalesef mümkün olmayacaktır. Bu sebeple , verilerle etkin yönetim için, işletmenin büyüklüğünü ve gelecek vizyonunu dikkate alarak gereken yatırımları yapmaktan kaçınılmamalıdır. Bu verileri okuyacak ve anlamlandıracak yöneticilere de , verileri okuma ve sonuçlarından çıkarımlar yapma eğitiminin de verilmesi de ihmal edilmemelidir. Bilgi teknolojilerine yatırım yapılmalıdır. Her işletmede tüm birimlere hizmet verecek , belirli dönemlerde takip edilecek raporları, ilgili yöneticilerin istifadesine sunacak rapor/analiz birimleri kurulmalıdır.
Karlılığı aşağı çeken unsurları titizlikle belirlemeli , hangi tedbirleri almalıyız ?
Her türlü israftan vazgeçilmelidir. Satılan mal maliyetleri analiz edilmeli , raf fiyatlarını olumsuz etkileyen alım koşulları gözden geçirilmelidir. Alım vadeleri iyileştirilmelidir. Finansal giderlerin ürün maliyetini olumsuz etkilemesine fırsat verilmemelidir. Stok devir gün sayıları iyileştirilmelidir. Aktivitelerde doğru marjların uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilmeli, karlılığı aşağıya çeken ,gereksiz sert aktivitelerden kaçınılmalıdır. Doğru raf fiyatı ve doğru aktivite fiyatları, uzun vadede işletmeye daha fazla fayda sağlayacaktır. Düzenli piyasa araştırması yaparak dengeli ve rekabetçi raf fiyatları uygulanmalıdır.
Karlı müşterileri elde tutmak için neler yapılması gerekir? Müşteri Hizmetleri kalitesi nasıl arttırılabilir?
Müşteri Sadakatini artırmaya yönelik yatırımlar yapmalıyız .
Müşterilerimizin kimler olduğunu bilmek artık olmazsa olmazlarımızdan. Müşterilerini tanımayan ve onları elde tutmak için yatırım yapmayan işletmelerimizin , yaşama şansları maalesef olmayacak. Sadece çok alışveriş yapanları değil , aynı zamanda karlı müşterilerimizi de tanımalıyız. Tanımadığımız ve elde tutmak için çaba sarfetmediğimiz müşterimizi, kazanmak için ciddi yatırım yapan rakiplerimizin olduğu bilmeliyiz. Yeni müşteri kazanım maliyeti , elde tutma maliyetinden çok daha yüksektir. Yaşadığımız ekonomik zorluklar sebebiyle , fiyat odaklılık müşteri tercihlerinde en önemli etkenlerden birisi olduğunu kabul ediyoruz. Ama çalışan davranışları ve hizmet kalitesi işletmeye sadakat açısından çok daha önemli olduğunu unutmayalım. Müşterilerimizden sadakat beklerken , bizim de müşterilerimize sadakat göstermemiz gerekmektedir. Yapay zeka teknolojilerine yatırım yaparak, tüketici davranışlarını incelemeli , tam da ihtiyaç duydukları anda , kendilerine uygun kampanyaları sunmalıyız. CRM programlarına yatırım yapmalıyız. Müşteri memnuniyetini artırmanın ve hizmet kalitesinin üst düzeye çıkarılmasının , tüm çalışanlarımızın asli görevi olduğu bilincinin kazanılmasını sağlamalıyız. Müşterilerimizin sesini dinlemeye özen göstermeli,yılda en az iki kez mağaza bazlı, müşteri memnuniyeti anketi yapmalıyız. Müşteri şikayet ve öneri sistemini devreye alınmalı , müşterilerimize geri bildirimde bulunmayı ihmal etmemeliyiz. Sosyal sorumluluk projelerine önem vermeli , müşterilerimizle sağlam bir bağ kurabilmeliyiz.
Çalışan bağlılığı ve kalitesini artırmak için yapmamız gerekenler .
Çalışanlarımızın değerli olduklarını hissetmeleri, işletmeye sakat ve aidiyet için çok önemlidir. Sadece ücret iyileştirmeleri sadakat için yeterli olmamaktadır. Fikirlerinin önemsendiğini, kariyer planı yapabileceğine inandığı, eğitimlerle mesleki ve kişisel gelişimine yatırım yapabildiği, gelişim alanlarının keşfedildiğini gördüğü ,yöneticilerinin adil olduğuna inandığı, sosyal haklarını aldığı, kendisini mutlu ve huzurlu hissettiği, işveren ve ya yöneticilerine ihtiyaç duyduğunda kolayca ulaşabildiği ve onlara derdini anlatabildiği işletmelere güven duymaktadır. Önceki dönemlerde işverenler çalışanları seçerken, günümüzde çalışanlar işverenlerini / işyerlerini seçmektedir. Gelişim fırsatı görmediği, beklentilerini karşılamayacağına inandığı işletmelerde çalışmamayı tercih etmemektedirler. Çalışan bağlılığı yüksek, işletmelerin müşteri sadakat oranları da aynı oranda yüksek çıkmaktadır. Çalışanlarımızın eğitimi ve gelişimi için yapılan harcamaları, gider kalemi olarak değil yatırım olarak görmeliyiz.
Tüm zorluklara rağmen , sektörümüz çalışan ve işverenlerine , başarılı bereketli bol satışlı bir yıl dilerim.
Perakende Mühendisi whatsap Kanal : https://whatsapp.com/channel/0029VaMXivUF1YlROZSwsn1i