Ayçiçeğinde uzun yıllar yüzde 60-65’ini kendisi üreten Türkiye, 2022-2023 döneminde bu oran yüzde 51,3’e geriledi. Türkiye, ayçiçeği ihtiyacının yüzde 48,7’sini ithalatla karşılıyor. Bir önceki sezon 790 bin hektar olan ayçiçeği ekim alanı 2024/2025 üretim yılında 690 bin hektara gerilemesi bekleniyor. Aynı dönemde Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin 1,4 milyon ton, tüketiminin 2,4 milyon ton, ithalatın 775 bin ton olması tahmin ediliyor. Ayrıca 600 bin ton ham ayçiçeği yağı ithalatı öngörülüyor.
Türkiye, ayçiçeğinin de dahil olduğu yağlı tohumlarda büyük oranda dışa bağımlı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022-2023 dönemi bitkisel ürün denge tabloları geçtiğimiz Mart ayı sonunda açıklandı. Dışa bağımlılığın en yüksek olduğu ürünler yağlı tohumlar. Soya üretiminde Türkiye ihtiyacının yüzde 94,8’ini ithal ediyor. Sadece yüzde 5,2’sini üretiyor.
Daha önce ayrıntılarını yazdığım Amerika Tarım Bakanlığı’nın Türkiye Yağlı Tohumlar Raporu’na göre 2024/2025 sezonunda soya fasulyesi üretimi 150 bin ton, tüketim 3,2 milyon ton olacak. İthalatın da aynı dönemde 3,2 milyon ton olması bekleniyor.
Dışa bağımlılık artıyor
Ayçiçeğinde uzun yıllar yüzde 60-65’ini kendisi üreten Türkiye, 2022-2023 döneminde bu oran yüzde 51,3’e geriledi. Türkiye, ayçiçeği ihtiyacının yüzde 48,7’sini ithalatla karşılıyor. Amerika Tarım Bakanlığı raporuna göre, bir önceki sezon 790 bin hektar olan ayçiçeği ekim alanı 2024/2025 üretim yılında 690 bin hektara gerileyecek. Aynı dönemde Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin 1,4 milyon ton, tüketiminin 2,4 milyon ton, ithalatın 775 bin ton olması tahmin ediliyor. Ayrıca 600 bin ton ham ayçiçeği yağı ithalatı öngörülüyor.
Yıllardır yağlı tohumlarda dışa bağımlılığı azaltma hedefi hayal olmaktan öteye gidemediği gibi dışa bağımlılık daha da arttı.
Dışa bağımlılığın sakıncalarını, ne kadar tehlikeli olduğunu Covid 19 salgını ve hemen arkasından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı döneminde yaşadık. Rusya ve Ukrayna’dan gemiler gelmediği için ayçiçeği yağında sıkıntı yaşanmış ve fiyatlar adeta uçmuştu. Sonrasında gelen gemiler adeta davul zurna ile karşılanmıştı. Türkiye’de en fazla tüketilen bitkisel yağ ayçiçeği yağı. Ayçiçeği yağının girmediği ev yok denilebilir. Bu nedenle üretim çok önemli.
Ucuz ithalat dönemi bitiyor
Ayçiçeğinde düşük vergi ile ithalat dönemi haftaya sonra sona eriyor. Resmi Gazete’nin 26 Ocak 2024 tarihli sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 100 bin ton yağlık ayçiçeği tohumu(çekirdeği) ve 250 bin ton ham ayçiçeği yağı ithalatı için tarife kontenjanı açıldı. Bu kapsamda ayçiçeği çekirdeğinde gümrük vergisi yüzde 27’den yüzde 12’ye, ham ayçiçeği yağı ithalatında ise gümrük vergisi yüzde 36’dan yüzde 22’ye düşürüldü. Bu karar 15 Nisan 2024 tarihine kadar uygulanacaktı. Fakat, 5 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ikinci bir karar ile bu tarih 22 Nisan 2024’e kadar uzatıldı. Yeni bir karar alınmazsa 22 Nisan 2024 itibariyle düşük vergi ile ithalat süresi sona erecek.
Böylece 22 Nisan 2024 tarihinden itibaren ayçiçeği çekirdeği ithalatında gümrük vergisi yüzde 27, ham ayçiçeği yağı ithalatında ise yüzde 36 olarak uygulanacak.
En büyük üretici Rusya
Ayçiçeği üretiminde daha önce lider konumunda olan Ukrayna, Rusya’nın bu ülkeyi işgali ile başlayan savaşla birlikte liderliği kaybetti. Rusya ilk sıraya yerleşti. Amerika Tarım Bakanlığı(USDA)’nın yeni yayınlanan Dünya Tarımsal Üretim Raporu’na göre; Rusya, 2023-2024 sezonunda 17 milyon 100 bin ton ayçiçeği üretimi ile lider konumunda. İkinci sıradaki Ukrayna’nın üretimi 14 milyon 500 bin ton. İki sezon önce durum tam tersineydi. 2021-2022 sezonunda Ukrayna’nın üretimi 17 milyon 500 bin ton, Rusya’nın 15 milyon 570 bin tondu.
Avrupa Birliği’nin toplam üretimi 10 milyon ton, Arjantin’in ise 4,1 milyon ton. Türkiye’nin üretimi ise azalıyor. 2021-2022 sezonunda 1 milyon 750 bin ton olan üretim 2022-2023 sezonunda 1 milyon 900 bin ton olarak gerçekleşti. 2023-2024 sezonunda üretim 1 milyon 550 bin tona geriledi.
Amerika Tarım Bakanlığı verilerine göre, dünya ayçiçeği üretimi 2021-2022 sezonunda 56 milyon 850 bin ton olarak gerçekleşirken 2022-2023 sezonunda 52 milyon 770 bin tona geriledi. 2023-2024 sezonu üretim tahmini ise 54 milyon 800 bin ton.
Tohum ve verimlilik neden önemli?
Türkiye’nin artan dışa bağımlılığı, dünyadaki gelişmeler birçok üründe olduğu gibi ayçiçeğinde de üretimin, yerli tohumun, verimliliğin ve kalitenin önemini artırıyor.
Bayram öncesi bu öneme dikkat çeken bir etkinlik için Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine gittik. Çiftçilerle buluştuk. Etkinlikte, “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi” kapsamında Tohum Derneği ve Yudum’un üreticisi Savola Gıda’nın işbirliği ile çiftçilere ücretsiz ayçiçeği tohumu dağıtıldı. Ben de çiftçilerle hem sohbet ettim hem de ayçiçeği ile ilgili güncel bilgileri paylaştım.
İlk olarak 2021’de başlayan proje kapsamında daha önce Trakya, Konya ve Adana’da yerli ayçiçeği tohumu deneme ekimleri yapıldı. Bu yıl Eskişehir’de çiftçilere hibe olarak dağıtılan yerli tohum projesi Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (TTAE)teknik desteği ile yürütülüyor.
Türkiye’de yüksek verimli yerli ayçiçeği tohumunun geliştirilmesi ve çeşitliliğin artırılmasını hedeflenen projede ilk yıldan beri ayçiçeği üreten çiftçiler destekleniyor. Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi’nin dördüncü yılında, Türkiye’nin önemli tahıl üretim merkezlerinden biri olan Eskişehir’deki Seyitgazi, Mahmudiye ve Çifteler ilçelerinden70 çiftçiye yerli ayçiçeği tohumu dağıtımı yapıldı. Tohum dağıtımına, Seyitgazi Kaymakamı Yeşim Altın, Eskişehir Tarım ve Orman İl Müdürü Ender Muhammed Gümüş, Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh, Pazarlama Direktörü Ezgi Nur Tamdoğan, Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya, Seyitgazi Tarım ve Orman İlçe Müdürü Hüseyin Özdemir, Çifteler Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ali İhsan Söker, Seyitgazi Ziraat Odası Başkanı Erhan Erden ve çok sayıda çiftçi katıldı.
Yerli tohum ile çiftçinin desteklenmesi
Tohum Derneği Başkanı Musa Kaya projenin amacını özetle şöyle anlattı: “ Yerli tohumun geliştirilmesi projemizin birinci aşaması. İkinci aşaması çiftçi destekleri. Her yıl demostrasyon kurduğumuz bölgelerde çiftçilere ücretsiz tohum desteği sağlıyoruz. Kendilerine tohumu hibe olarak veriyoruz. Üçüncüsü de yine ayçiçeği yetiştirdiğimiz bu bölgelerde ayçiçeği zararlıları ile mücadele, hasat gibi birçok konuda yüz yüze eğitimler veriyoruz.”
Çiftçiye alım garantisi veriliyor
Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh törendeki konuşmasında Yudum’un 50 yıl önce bu ülkede doğan bir marka olduğunu hatırlatarak daha iyiyi keşfetmek amacıyla daha iyi bir tohuma ulaşmak için bu projeyi sürdürdüklerini söyledi.
Türkiye’de en iyi performansı sağlayacak tohumu geliştirmek için kamu, özel sektör ve sivil toplum olarak birlikte çalıştıklarını anlatan Balazadeh şunları söyledi: “2021’de başlattığımız Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi ile dört yıldır Türkiye’nin en önemli ayçiçeği üretim merkezlerinde üretici çiftçilerle buluşuyoruz. Ayçiçeği ekim döneminde kıymetli çiftçilerimize yerli tohum desteği sağladık. İklim şartlarına dayanıklı, yüksek verime sahip yerli tohum geliştirmek için dört yıldır özel sektör, kamu ve sivil toplum olarak hep birlikte çalışıyoruz. Bu dört yıl boyunca çiftçilerimiz de projemizde yer alarak Türk tarımının gelişmesi için çok önemli bir destek verdi. Çiftçilere dağıtılan tohumdan elde edilecek ayçiçeği ürününe alım garantisi de veriyoruz.”
Bakanlık yüzde 50 hibe ile tohum dağıttı
Eskişehir Tarım ve Orman İl Müdürü Ender Muhammed Gümüş, bakanlık olarak Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamında tohum desteği sağladıklarını belirterek bu yıl Eskişehir’de yüzde 50 hibe ile dağıtılmak üzere 10 ton 600 kilo yağlık ayçiçeği tohumu aldıklarını söyledi.
Gümüş’ün verdiği bilgilere göre, Eskişehir yağlık ayçiçeği tohumu üretiminde Türkiye’de ilk 3 il arasında yer alıyor. Bölgede yağlık ayçiçeği üretiminin yanı sıra çerezlik ayçiçeği üretimi de gerçekleştiriliyor. Eskişehir’de bu yıl çiftçiler 10 farklı ayçiçeği tohumu ekecek. Yerli olanlar da var yabancı çeşitler de. Bunlardan hangisi daha verimli, daha erkenci, yağ oranı daha yüksek, daha kaliteli olacak diye bakılacak. Buna göre en iyisi ve en doğrusu tercih edilecek.
Eskişehir Tarım ve Orman İl Müdürü Ender Muhammed Gümüş, 2021 yılının ayçiçeği için kurak bir yıl olduğunu belirterek: “ 2022 ayçiçeği için çok iyi bir yıl oldu. 2023 ayçiçeği ve mısır için kötü, tahıl için iyi bir yıl oldu. 2024’ün ayçiçeği için iyi bir yıl olmasını bekliyoruz.” dedi.
Seyitgazi’de öne çıkan ürünler
Seyitgazi Tarım ve Orman İlçe Müdürü Hüseyin Özdemir ile sohbet ederken ilçenin tarım potansiyeli hakkında özetle şu bilgileri paylaştı: “ Seyitgazi’de 600 bin dekar tarım arazisi var ve bunun 350- 400 bin dekarı sulanabiliyor. Kuru tarım olarak buğday, arpa, nohut ekimi yapılıyor. Yem bitkileri olarak yonca, fiğ, yulaf ekimi var. Sulu olarak şekerpancarı, mısır ekimi var. Mısır son yıllarda çok fazla arttı. Ama bu yılki başvurularda biraz düşüş var. Ayçiçeği yoğun olarak ekiliyor.”
Hayvancılığı bırakan çiftçiler “geri dönemeyiz” diyor
Seyitgazi’de çiftçilerle sohbet ederken girdi maliyetlerinin yüksek olmasından yakındılar. Mazotun litresinin 43 liraya ulaştığını, ilçede ve köylerde özellikle genç çiftçi kalmadığını ifade ettiler.
Konuştuğumuz çiftçilerin tamamı yaş almış çiftçiler. Gençler nerede diye sorduğumuzda; “Çocuklarımızı burada tutamıyoruz, para kazanamadığımız için çocuklara burada kal üretim yap diyemiyoruz. Git kendini kurtar diyoruz” yanıtı geldi.
Sohbet ettiğimiz çiftçilerin birçoğu daha önce hayvancılık yaparken şimdilerde hayvancılığı bırakmış. Nedenini sorduğumda verilen yanıtlar bize yabancı değil ama bunları duymak çok acı: “ Hepimiz daha önce hayvancılık yapıyorduk. Burada hem süt hayvancılığı hem de besicilik vardı. Ama daha çok süt hayvancılığı yaygındı. Fakat süt para etmediği için mecburen bıraktık. Karkas etin kilosu 40 – 44 lira iken biz hayvancılığı bırakmak zorunda kaldık. Çünkü maliyetler bizi zorladı. Kurtarmamaya başladık. Biz bıraktık ve bugün karkas etin kilosu 350 lira. Biz bırakmasaydık yani bize bıraktırmasalardı et bu düzeye gelmezdi. Biz aslında hayvancılık yapmak istiyoruz. Ama bu şartlarda geri dönemeyiz. Hayvancılık yapmaya devam etseydik belki de et fiyatları bu kadar yükselmeyecekti. Türkiye bu kadar çok ithalat yapmayacaktı. Ama amaç bizi desteklemek değil, ithalat yapmak olunca ülke bu hale geldi.”
Özetle, tüm veriler, çiftçilerin yaşadıkları ve anlattıkları tarımda yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bitkisel üretimde de hayvancılıkta da dışa bağımlılıktan kurtulmak için öncelikle üretim odaklı politikalar dönülmesi gerekiyor.