Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü 4 Eylül 2024 tarihi itibariyle Malatya Şeker Fabrikası’nda şeker pancarı alım kampanyasını başlattı. Şeker üretimi de başladı. Ancak, pancar alım fiyatı henüz belli değil. Çiftçi fiyatın açıklanmasını bekliyor.
Şekerpancarında yeni hasat dönemi başladı. Türkiye Şeker Fabrikaları ilk olarak 4 Eylül’de Malatya’da pancar alım kampanyasını başlattı. Ancak henüz pancar alım fiyatı belli değil. Üretici fiyatın açıklanmasını bekliyor.
Türkiye’de üretilen şekerin hammaddesi olmasının yanı sıra yan ürünleri ile tarımda en katma değerli ürünlerden birisi şekerpancarıdır. Türkiye, pancardan şeker üretiminde dünyada beşinci, Avrupa’da dördüncü sırada. Ülke genelinde faaliyet gösteren 33 şeker fabrikasına sözleşmeli olarak pancar üreten 90 binin üzerinde çiftçi var. Pancar üretimi ve buna bağlı olarak şeker üretimi 2001 yılında kabul edeline Şeker Yasası çerçevesinde tahsis edilen kota çerçevesinde sözleşmeli olarak yapılıyor. Şekerpancarı şeker fabrikalarında işlenirken elde edilen melas, yaş pancar posası gibi yan ürünler hayvancılıkta yem, ayrıca yine alkol üretiminde kullanılıyor.
Cumhuriyet’in ilk tesisleri; şeker sanayi
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması aşamasında üzerinde en çok durulan ve o dönemde 3 beyaz olarak adlandırılan un, şeker ve pamuk konusunda çok önemli adımlar atıldı. Henüz cumhuriyet ilan edilmeden toplanan İzmir İktisat Kongresi’nde ekonomik bağımsızlığın önemine vurgu yapılarak Cumhuriyet’in ekonomideki yol haritası çizildi.
Tarıma dayalı sanayileşme hamlesinin başladığı o yıllarda ilk olarak 17 Kasım 1926’da Alpullu Şeker Fabrikası açıldı. Türkiye’nin ilk şekeri bu fabrikada üretildi. Çalışmaları daha önce Nuri Şeker tarafından başlatılan Uşak Şeker Fabrikası ise 17 Aralık 1926 tarihinde üretime başladı. 1933 yılına kadar ülkenin şeker ihtiyacı bu iki fabrikadan karşılandı. 5 Aralık 1933’te Eskişehir Şeker Fabrikası ve 19 Ekim 1934 yılında ise Turhal Şeker Fabrikası üretime başladı. Bu 4 fabrika 6 Temmuz 1935’te Türkiye Şeker Fabrikaları
Anonim Şirketi çatısı altında birleştirildi.
Şeker sanayi Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayi tesisleridir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu Türkiye İş Bankası’nın sermayesi ve öncülüğünde, Ziraat Bankası ve Sümerbank’ın sermayesi ve katkıları ile şeker sanayi kuruldu.
Uzun yıllar yeni fabrika yapılmadı. 1953-1963 döneminde 10 yılda 13 yeni şeker fabrikası açıldı. Sonrasında 1977-2001 yılları arasında 13 şeker fabrikası daha açıldı.
Şeker Yasası ve özelleştirme furyası
Türkiye ekonomisi 2001 yılında büyük bir krize girince Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın kapısı çalındı. Bu iki uluslararası kuruluş Türkiye ‘ye kredi vermek için o günlerde Türkiye’ye gönderilen Kemal Derviş’in çantasına koyduğu 15 yasanın 15 günde çıkarılmasını istedi. O yasalardan birisi de Şeker Yasasıydı.
Şeker Yasası 4 Nisan 2001’de kabul edildi. Yasa ile Şeker Kurumu kuruldu ve kurumu yönetecek Şeker Kurulu oluşturuldu. Şeker politikalarını bu kurum ve kurul oluşturdu. Bir yandan da şeker fabrikaları özelleştirmeye hazırlandı.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra bu politikaları aynen sürdürdü. Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi(Türkşeker) 12 Ağustos 2008’de özelleştirme programına alındı. 2018’de yapılan özelleştirmeler sonucunda devletin elinde 15 şeker fabrikası kaldı. Halen şeker ihtiyacının yaklaşık yüzde 36’sını Türkşeker karşılıyor. Türkşeker 29 Nisan 2021’de özelleştirme kapsamından çıkarılarak Türkiye Varlık Fonu’na devredildi.
Türkiye’de faaliyet gösteren 33 şeker fabrikası var. Bunlardan 15’i devlete, 6 tanesi kooperatiflere ( Konya Şeker’e ait 2 fabrika, Kayseri Şeker’e ait 3 fabrika, Amasya Şeker’e ait 1 fabrika) ve 12’si özel sektöre ait. Toplam üretim kapasiteleri 3 milyon 151 bin ton.
Ayrıca, Nişasta Bazlı Şeker(NBŞ) üreten 5 fabrikanın da toplam üretim kapasitesi 990 bin ton.
Kota ve sözleşmeli üretim
Bugünlerde sözleşmeli üretim çok gündemde. Türkiye’de sözleşmeli üretimin ilk başladığı ve en yaygın olduğu ürün şekerpancarı. Şeker üretiminin başladığı1926 yılından bu yana pancar üretimi sözleşmeli olarak yapılıyor. 2001 yılında kabul edilen Şeker Yasası ile şekerpancarı ve buna bağlı olarak şeker üretimi verilen kota ile üretiliyor. Her yıl Cumhurbaşkanı Kararı ile şeker fabrikaları ve nişasta bazlı şeker üreten fabrikalar bazında kotalar belirlenerek Resmi Gazete’de yayınlanır. Bu kota çerçevesinde üretim yapılır.
Resmi Gazete’nin 21 Mayıs 2024 tarihli sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 2024 yılı için belirlenen toplam A kotası şeker üretimi 2 milyon 910 bin ton. Pancar şekeri kotası 2 milyon 837 bin 250 ton. Bu kotanın 1 milyon 13 bin tonu Türkşeker’e ait. Kayseri Şeker’in 469 bin 530 ton, Konya Şeker’in 457 bin 280 ton şeker üretim kotası var. Ülke genelindeki 5 nişasta bazlı şeker üreticisine verilen kota ise 72 bin 750 ton.
Hasat başladı, fiyat henüz belli değil
Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü 4 Eylül 2024 tarihi itibariyle Malatya Şeker Fabrikası’nda bu yılın şeker pancarı alım kampanyasını dolayısıyla şeker üretimine başladığını açıkladı. Pancar sökümü ve pancardan şeker üretimi başladı. Ancak, çiftçinin pancar fiyatı henüz belli değil.
Diğer ürünlerde olduğu gibi bazı yıllar pancar alım fiyatını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklıyor. Pancar alım fiyatı genellikle avans fiyat olarak açıklanır. Dolayısıyla mutlaka pancar ekilmeden önce açıklanması gerekir.
Pancar üretiminin 17 milyon tona kadar düştüğü 2021 yılında üretici üretimden kaçmasın diye 2022 ürünü pancar alım fiyatı Kayseri Şeker Fabrikası tarafından tarihinde ilk kez Aralık ayında açıklandı. Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, o dönemde “çiftçiyi üretimde tutmak ve pancar üretiminin sürdürülebilmesi için 2021 yılı şeker pancarı için ton başına 420 lira olan fiyatı, 2022 ürünü pancar için 720 liraya çıkardıklarını” duyurdu. Başka fabrikalar da benzer açıklamalar yaptı.
Şeker kotasının yüzde 36’sına sahip devlete ait Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş’nin 2022 yılı pancar avans alım fiyatı yine ilk kez ekimden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Ocak 2022’de açıklandı. Erdoğan, 2022 yılı pancar avans alım fiyatını ton başına yaklaşık yüzde 100 artışla 800 lira olarak açıklamıştı. Pancar söküm zamanı bu fiyatın gözden geçirileceğini de özellikle vurguladı. Bu açıklamadan sonra özel sektör ve kooperatif fabrikaları da avans fiyatını 800 liraya çıkardı. Nitekim fiyat daha sonra 1450 liraya kadar çıkarıldı.
Geçen sezon ise, Türkşeker 2023 ürünü pancar alım fiyatını ton başına pirim dahil 1855 lira olarak açıkladı. Şimdi 2024 ürününün fiyatının açıklanması bekleniyor.
Sektör, Bakan Yumaklı başkanlığında toplanıyor
Kooperatif fabrikaları ve diğer özel fabrikalar şekerpancarı alım kampanyasına bu günlerde başlayacak. Ancak, fiyatın belirlenmesini bekliyorlar. Daha önce yapılan Pancar Şekeri Sektör toplantısında kooperatif ve özel sektör fabrikalarının yöneticilerine Türkşeker fiyat açıklamadan pancar alım fiyatının açıklanmaması ricasında bulunuldu. Bu nedenle herkes Türkşeker’in alım fiyatının açıklanmasını bekliyor.
Edindiğimiz bilgiye göre, yarın (18 Eylül Çarşamba) Ankara’da Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın başkanlığında Pancar Şekeri Sektör Toplantısı yapılacak. Bu toplantıda fiyat konusunun da ele alınarak fiyatın şekillenmesi ve ondan sonra da açıklanması bekleniyor. Üretici, alım fiyatı açıklanan birçok üründe hayal kırıklığı yaşadı. Umudu pancar fiyatında. Bu nedenle açıklanacak fiyat gelecek yılki pancar üretimi için de büyük önem taşıyor.
Hasat başlarken pancar ve şekerde neler yaşanıyor?
Türkşeker’den sonra en fazla şeker üretim kotasına sahip Kayseri Şeker’in Yönetim Kurulu Başkanı ve sektörü en iyi bilen isimlerden Hüseyin Akay’a sektördeki son durumu sordum. Uzun sayılacak sohbetimizi daha anlaşılır olması için maddeler halinde sırladım. Akay’ın anlattıkları satır başları ile şöyle:
1-Fiyat açıklanmadı: Pancar alım fiyatı henüz açıklanmadı. Aslında fiyatların söküm başlamadan önce açıklanması gerekiyor. Fabrikalar çalışmaya başladı ürün sökümü başladı ama fiyat hala yok. Çiftçinin bu yıl diğer ürünlerden dolayı morali bozuk. Birçok üründen para kazanamadığını söylüyor. Bu nedenle çiftçi bir anlamda umudunu pancara bağladı. Ama fiyat açıklanmadı. Hani bu çiftçiyi tarımdan üretimden soğutmak mı istiyorlar diye düşünmeye başlıyor insan. Eğer diğer ürünlerdeki gibi bir durum olursa, yani fiyat düşük olursa gelecek üretim döneminde en az yüzde 50’si üretim yapmaz yapamaz. Çiftçi zaten kendi geçimleri için bu üretimi yapıyor ve bir yandan borç batağı içinde, bankalarla sorun yaşanıyor. Düşük fiyat olursa gerçekten çok büyük sıkıntı yaşanır.
2-Çiftçinin morale ihtiyacı var: Daha önce Mart’ta yapılan Pancar Şekeri Sektör Toplantısı’nda iki bakan yardımcımız da vardı. Bize “Türkşeker fiyat açıklamadan siz açıklamayın” dediler. Ama şu ana kadar Türkşeker de fiyatı açıklamadı. Bundan 15 gün önce kendilerini telefonla arayarak mevsimi geldi çiftçinin morali bozuk. Diğer ürünlerde zaten ciddi sıkıntı oldu, çiftçi bu yıl birçok üründen zarar ediyor ve fiyat geciktikçe endişeleniyor haklı olarak” dedim. Bakan yardımcımız çalıştıklarını söyledi. Ama nasıl bir çalışmaysa hala bitmedi bizden de rica ettiler o yüzden biz de fiyat açıklamadık. Ama bu durum bizi de çiftçimizi de huzursuz ediyor. Çiftçimize bir moral motivasyon vermek lazım.
3- Şeker fiyatı düşük olunca stok arttı: Biz de yakında alım kampanyamızı başlatacağız. Fiyatın gerçekten de açıklanması lazım yani deyim yerindeyse bıçak kemiğe dayandı. Pancar fiyatı olmayınca şeker maliyeti de hesaplanamıyor. Sektör aslında bir yıldan beri bir yandan da kaos içerisinde. Geçen yıl Ağustos‘ta 27 lira olan şekerin kilogram fiyatı Ekim’de 21 liranın altına kadar geriledi. Biz 6 ay şeker satamadık. Nisan sonu Mayıs gibi biraz sattık, Temmuz’da biraz daha satabildik. Şu anda Türkşeker’de 500 bin ton stok olduğu ifade ediliyor bizim de depolarımız da 200 bin ton stok var, tüccarın elindeki ile birlikte 800 bin ton stok var. Bunun bir bölümü satılmış ama depoda duruyor, bekliyor.
4- İthalat çok denetim yok: Fiyatlandırmada da sorun var. Şeker neden elimizde kaldı? 2020 -2021’de 400 bin ton ithalat için bir yetki çıkarıldı. Bugüne kadar yapılan ithalat 970 bin tona ulaştı. Yani 28 ayda bu kadar ithalat yapıldı. Ayrıca yüksek yoğunluklu tatlandırıcı ithalatı 3 bin ton kadar oluyordu. Bu da 5 bin tonu buldu. Yani 5 bin ton yüksek yoğunluklu tatlandırıcı dediğinizde bizim kooperatif fabrikalarının ürettiği 550 bin ton şekere denk geliyor. Nişasta bazlı şekerde 72 bin 750 ton kota var ama 1 milyon tonluk üretim kapasitesi var. Bu konuda da yeterli denetim yok. Burada üretilenin ihraç ediliyor olması lazım.
5- Açığa ekim haksız rekabet yaratıyor: Özelleştirilen fabrikaların bir kısmı açığa ekim yaptırıyor. Konya Karapınar‘da geçen sezon 2,5 milyon ton pancar açığa ekim yapıldı. Biz prim dahil pancarın tonunu 2 bin 100 liraya alırken açığa ekim yapanlardan pancarın tonu 800 liradan alındı. Bundan elde edilen şeker piyasaya girdi. Şeker Dairesi adeta uyuyor bir denetim yok. Ucuz ve kayıt dışı olduğu için sektör kaosa girdi. Kuralı ile kanuna uygun iş yapmak zor hale geldi ve okyanusta dalgalara karşı seyahat eden bir teknede gibiyiz.
6- Pancar üretimi yüzde 20 azaldı: Türkiye’nin şeker kotası 2 milyon 900 bin ton civarında. Bunlara baktığımızda pancar üretiminin bu sene 20 milyon ton civarında olması bekleniyor. Geçen sene 25 milyon ton seviyelerdeydik ki buna göre yüzde 20’lik bir düşüş var. Eğer bu yılki fiyat çiftçiyi tatmin etmezse 2021’deki gibi 16 – 17 milyon tona kadar geriler. Çiftçinin para kazanacağı bir fiyat mutlaka olması gerekiyor.
7- İhracat kısıtlaması sektöre zarar verdi: Şu anda stokta toplamda 800 bin ton civarında şeker olduğu tahmin ediliyor. Türkşeker, diğer fabrikalar ve tüccarın elinde bu kadar şeker varken şeker nasıl satılacak? İhracat yapacağımız zaman izin verilmedi. Şubat ayında Londra Borsası’nda şekerin tonu 670 dolardı. İhracat kısıtlamasının kaldırılması için çok uğraştık ama kaldırmadılar. Sonra fiyat 600 doların altına düştü. İhracat açıldığında fiyat 510 doların altındaydı. Bu fiyata şeker ihraç etmek karlı değil, mümkün de değil. Zaten müşteride kalmamıştı.
8- Emniyet stoğunun maliyeti yüksek: Fabrikalar kotalarının yüzde 5’i oranında emniyet stoku bulundurma şartı var. Bizim Kayseri Şeker olarak 25 bin ton emniyet stoğu tutmamız demek 725 milyon lirayı buraya bağlamamız demek. Bunun 1 yıllık faizi 350 milyon lira. Ülkede bir şeker sorunu yok, biz neden buna katlanıyoruz. Bu stoğu tutmak için kredi kullanıyoruz. En azından düşük faizli kredi verilsin diyoruz kabul edilmiyor. Bunun yüzde
5 yerine 2’ye düşürülmesini istiyoruz o da kabul edilmiyor.
9- Şeker için kritik yıl: Bu sene şeker açısından da çok kritik ve tehlikeli bir yıl. Kim şekeri kaça satacak hala bilmiyoruz.
Özetle, pancar üretimi ve şeker üretimi açısından çok önemli bir sezon daha başlarken üreticinin beklentisi pancar alım fiyatının bir an önce açıklanması. Açıklanan fiyatın da üretimi sürdürülebilir kılması. Şeker üreten kooperatif fabrikaları, şeker sanayicileri ise artan maliyetler karşısında şeker fabrikalarının üretimi sürdürebileceği bir fiyatın ve piyasanın oluşması. Tüketicinin beklentisi de uygun fiyata şeker tüketmek. Her kesimin bu beklentilerini karşılamak, dengelemek hükümetin işi. Bakalım bunu becerebilecekler mi?