Banka kartları, kredi kartları ve mağaza kartları derken yıllarca cebimizde en az yarım düzine plastik kart taşıdık ancak mobil uygulamalar sayesinde artık eskisi gibi fiziki kart kullanmadan da alışveriş yapıp, bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek mümkün. Peki, kart kullanımı sona mı eriyor? Ödeme sistemleri yeni nesil teknolojiler ile nereye doğru evriliyor? İşte bütün bu soruları uzmanlarına sorduk.
PARA FİNANS/ AYFER ARSLAN Yeni nesil teknolojilerle birlikte günümüzde ödeme sistemleri de farklı bir yöne doğru evriliyor. Temel ödeme aracı olarak önceden daha çok nakit para kullanıyorduk. 1980’li yılların sonuna doğru bireysel bankacılık hizmetlerinin gelişmesi sonucu ise kredi kartlarıyla tanıştık. Herkesin cebinde en az 2-3 kredi kartı vardı. Peşin fiyatına taksitli alışveriş ve ödül puanlar derken bu kartların kullanımı yaygınlaştı. Müşteri sadakati sağlamak amacıyla mağazalar tarafından çıkarılan sadakat kartları da eklenince cebimizde taşıdığımız kart sayısı birden bire çoğaldı.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de kredi kartı, banka kartı ve ön ödemeli kart olarak baktığımızda toplam kart sayısı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 16,85 oranında artışla 397 milyon adete ulaştı. Garanti BBVA Ödeme Sistemleri’nin (GÖSAŞ) BKM verileri üzerinden gerçekleştirdiği “Türkiye’de Kartlı Ödemeler 2023” araştırmasına göre ise 2023 yılı sonu itibarıyla kartlarla yapılan alışveriş harcamaları 8 trilyon 241 milyar lirayı buluyor. Bu hacim içerisinde kredi kartı ile yapılan harcamaların büyüklüğü ise 6 trilyon 699 milyar lira civarında.
TOBB Fintek Meclisi Başkanı Koray Bahar’ın ifadesiyle, bu rakamlar bize artan dijitalleşmeye rağmen Türkiye’nin ödemeler alanında hala ‘kart cenneti’ bir ülke olduğunu gösteriyor. Ancak gelişen finansal teknolojiler ile birlikte plastik kartların artık eski cazibesinin kalmadığı da bütün finans çevrelerinin hemfikir olduğu bir gerçek. Günümüzde geleneksel fiziksel kartlar ve nakit paranın yerini yavaş yavaş dijital cüzdanlar, ödeme uygulamaları ve mobil ödeme sistemleri alıyor. Tüketiciler, alışverişlerini ve günlük harcamalarını mobil cihazlar aracılığıyla kolayca yapabiliyor ve ödemelerini dijital olarak gerçekleştiriyor.
TEMASSIZ ÖDEMELERDE BÜYÜK ARTIŞ
Rakamsal verilerden de bu dijital değişim ve dönüşüm sürecini rahatlıkla görmek mümkün. Yine “Türkiye’de Kartlı Ödemeler 2023” araştırmasına göre, 2022’de 4 milyar olan temassız işlem adedi, 2023 sonu itibarıyla yaklaşık 5,5 milyar adede ulaşarak sadece son 1 yılda yüzde 39 artış gösterdi. Diğer taraftan 2023 yılında kartla yapılan yüz yüze işlemler içindeki temassız işlemlerin payı da ortalama yüzde 63’e ulaştı. Diğer bir ifadeyle her 10 kartlı işlemin 6’sından fazlası temassız gerçekleşiyor. İşte bu rakamlar da nakit kullanımın giderek azaldığını ve kartlı ödemelerde de temassız ödemelerin payının her geçen gün arttığını gösteriyor. Özetle; bütün bunlar ödeme alışkanlıklarının ve tüketici davranışlarının hızla dijitalleştiğinin önemli bir göstergesi.
PANDEMİ SÜRECİNDE HIZ KAZANDI
Koray Bahar’a göre, Covid-19 pandemi süreci bu dönüşümün en önemli etkenlerinden biri. Bu dönemde dijital ödemelerin ve kart hizmetlerinin kullanımında büyük bir artış yaşandığını ifade eden Bahar, özellikle temassız ödemeler tarafında yaşanan hızlı artışın, bugün etkisini daha çok gösterdiğini vurguluyor. Bahar, mobil ve temassız ödemelerde yaşanan artış ivmesinin önümüzdeki dönemde de hız kesmeden sürmesini bekliyor.
Insha Ventures Genel Müdürü Hasan Sami Bayansar da geleneksel ödeme yöntemlerinden giderek dijital alanlara geçişin, sektörlerde önemli değişimlere yol açtığını vurgulayarak, “Özellikle ödeme sistemleri ve kart hizmetlerinde dijitalleşme, sektörü değiştiren ve geliştiren bir etkiye sahip. Dijitalleşmenin yarattığı dönüşüm; tüketicilere kolaylık ve erişilebilirlik sunarak alışveriş deneyimini geliştirirken, inovasyon ve maliyetlerin azalması gibi faydaları da beraberinde getiriyor” diyor.
PayPorter Genel Müdürü İzzet Metcan ise dijitalleşmenin, ödeme sistemleri ve kart hizmetlerinde ‘devrim’ niteliğinde bir değişime yol açtığının altını çiziyor. Dijitalleşme sayesinde ödeme işlemlerinin çok daha hızlı, daha güvenli ve daha kullanıcı dostu hale geldiğini kaydeden Metcan, şunları ekliyor: “Mobil cihazların yaygınlaşması ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, tüketiciler artık her yerde ve her zaman ödeme yapabiliyor. Ayrıca, dijital ödeme sistemleri ve cüzdanlar, kullanıcıların kart bilgilerini güvenli bir şekilde saklayarak güvenlik risklerini azaltıyor.”
260 ŞİRKET FAALİYET GÖSTERİYOR
Kuşkusuz ödeme sistemlerindeki bu dönüşüm sürecinde yeni nesil finansal teknolojilerin katkısını da göz ardı edemeyiz. Tüketici alışkanlıklarındaki değişimle birlikte bankaların yanı sıra fintekler de mobil ödemeler tarafına ciddi yatırımlar yapıyor. Her geçen gün yeni kurulan fintek şirketi sayısının artması ise finansal teknolojideki yenilikleri ve dönüşümü destekleyerek Türkiye’nin dijital finansal altyapısını güçlendiriyor.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ve Startups.Watch koordinasyonunda hazırlanan, ‘Türkiye Fintek Genel Görünümü’ çalışmasına göre hali hazırda 260’tan fazla fintek şirketinin kartlı ya da dijital hizmetlerle sunduğu ödeme çözümleri bulunuyor. Bunlardan 57 adedi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından sağlanan ödeme ve e-para lisansı ile çözüm sunuyor. Daha önce Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) denetiminde olan ödeme ve elektronik para kuruluşları, 1 Ocak 2020’den itibaren TCMB’den faaliyet izni almak zorunda.
YENİ DÜZENLEMELERİN ETKİSİ
Öte yandan BDDK ve TCMB gibi düzenleyici kurumların açık bankacılık, servis bankacılığı ve dijital bankacılığa yönelik düzenlemeleri de ödemelerde mobilitenin payının artmasında önemli bir rol oynuyor. Açık bankacılık lisansı TCMB’den alınırken, servis bankacılığı ve dijital bankacılık alanında faaliyet göstermek isteyen şirketler ise BDDK’dan izin almak zorunda. Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla giderek ön plana çıkan yeni bankacılık modelleri sayesinde finans sektöründe rekabet de artıyor. Bankaların yanı sıra perakende, telekom ve e-ticaret alanında faaliyet gösteren şirketler de açık bankacılık, servis bankacılığı ve dijital bankacılık lisansı alarak sektörün yeni oyuncuları olarak karşımıza çıkıyor. Yemeksepeti’nin ödeme kuruluşu Yemekpay, Hepsiburada’nın online ödeme dünyasındaki girişimi Hepsipay ve Vodafone’un elektronik para ve ödeme hizmetleri şirketi Vodafone Pay’i sektördeki bu değişimin örnekleri arasında sayabiliriz. Türkiye’nin önde gelen hızlı ticaret platformu Getir de İş Bankası iş birliğiyle servis bankacılığına hazırlanıyor.
İşte sektöre katılan yeni oyuncularla birlikte artık tüketiciler, alışveriş yaptıkları platformdan banka kartı veya kredi kartına gerek duymadan online olarak alışveriş yapabiliyor.
NAKİT PARA KULLANIMI GİDEREK AZALMAKTA
Peki, bu dönüşüm süreciyle birlikte plastik kartlar önümüzdeki dönemde tamamen ortadan kalkacak mı? Finans çevrelerine göre, plastik kartların tamamen tarihe karışıp karışmayacağını zaman gösterecek ancak yenilikçi ödeme yöntemlerinin yaygınlaşacağı kesin. Mobil uygulamaların yaygınlaşmasıyla birlikte tüketiciler, mobil cihazlarını ödeme aracı olarak kullandıkça, plastik kart ve nakit para kullanımı da giderek azalıyor.
TOBB Fintek Meclisi Başkanı Koray Bahar, ‘Plastik kart ve nakdin yerini mobil ödemeler aldı’ demek için henüz zamanın çok erken olduğunu düşünüyor. Ancak mobil ödemelerdeki artış ve bu alana yapılan yatırımlar göz önüne alındığında değişimin önümüzdeki yıllarda hızlanarak artacağını öngörüyor. SİPAY CEO’su Semih Muşabak da benzer görüşleri paylaşıyor. “Plastik kredi kartları tarihe karışacak demek için henüz erken” diyen Muşabak, şöyle devam ediyor: “Ancak kullanıcı deneyimi noktasında hızlı, kolay ve güvenli bir çözüm olan sürtünmesiz ödemenin yükselişte olduğu da bir gerçek. Dolayısıyla sektörümüz teknolojideki yeniliklere ve tüketici beklentilerindeki dönüşüme paralel şekilde çözümler geliştirmeyi sürdürecek.”
PayPorter Genel Müdürü İzzet Metcan ise gelecek dönemde plastik kredi kartları yerine dijital cüzdanlar, mobil ödeme uygulamaları ve sanal kartlar gibi dijital ödeme çözümlerinin yaygınlaşacağını öngörüyor. Böylece tüketicilerin kartlarını fiziksel olarak yanlarında taşıma ihtiyacı ortadan kalkacak ve ödemelerini daha güvenli ve pratik bir şekilde gerçekleştirebilecekler. Fintek ekosisteminin de, bu değişime liderlik ederek yenilikçi ödeme çözümleri sunacağını ve finansal hizmetlere erişimi demokratikleştireceğini savunan Metcan, “Bu ekosistem, geleneksel bankacılık kuruluşlarına alternatif olarak tüketicilere daha uygun fiyatlı, daha esnek ve daha kullanıcı dostu hizmetler sunuyor. Ayrıca, fintek şirketleri, teknoloji ve veri analitiği gibi alanlarda sürekli yenilikler yaparak finansal hizmetlerin daha etkili bir şekilde sunulmasını sağlıyor” diyor.
GELECEK TRENDLERİNDE NELER VAR?
MARS Kurucu Ortağı Emrah Kaya da dijitalleşmeyle birlikte ödeme sistemleri ve kart hizmetleri alanında büyük bir dönüşümün başladığına dikkat çekerek şu tespitlerde bulunuyor: “Bu süreç, işletmeler ve tüketicilere hız ve kolaylık, kişiselleştirilmiş deneyimler ve maliyet düşüşü başta olmak üzere pek çok avantaj getirdi. Dijital bankacılık hizmetlerinin bu kadar önem kazandığı günümüzde kullanıcılara premium finans deneyimi sunan ve tek bir uygulamayla ödemeler dünyasındaki tüm süreçlerin yönetimini sağlayan servisler kullanıcıların kalbinde yer edinmeye başladı. Bunların hepsini sunan, bankacılıkla ilgili tüm işlemlerin dijital ortamda gerçekleşmesini sağlayan neobanklar ise bu dönemin en öne çıkan trendleri arasında bulunuyor. Gelecek dönemde, dijital bankalar ve açık bankacılık gibi yeni nesil bankalar, bankacılık dünyasına hükmedecek.”
PÜRÜZSÜZ ÖDEMELER DÖNEMİ
Ödeme kuruluşu Lidio Kurucu Ortak & CEO’su Emre Güzer de ödeme sistemlerinin bugün hiç olmadığı kadar ‘görünmez’ olduğunu ve gelecek dönemde de bu ‘görünmez yolculuğun’ devam edeceğini öngörüyor. Güzer, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bizler, ödeme kuruluşları, finansal teknoloji girişimleri ve kart çıkaran kuruluşlar olarak çok uzun yıllardır ödeme sistemlerini görünmez kılmaya çalışıyoruz. Bankalar da bu yolculukta bizlere destek oluyor. Hâlihazırda bizim pürüzsüz ödemeler olarak çok uzun yıllardır üzerinde durduğumuz yöntem, ödemelerin görmez olmasıyla ilintili. Ödeme sistemleri günden güne dönüşmeye devam edecek. Telekom operatörlerinin iş birlikteliği sayesinde bugün dünyanın herhangi bir yerine gittiğimizde sevdiklerimizle konuşmaya devam ediyoruz. Aynı şekilde ödeme sistemleri de dünyanın her yerinde kabul gören, sadece belli bir coğrafyada, belli bir ülkede, belli bir ödeme yöntemini kullandığımız değil, daha global bir hale gelerek insanların diledikleri yerde diledikleri zaman ödeme yapabildikleri ve belki de bir yerden sonra artık hangi banka ile çalıştığını dahi bilmediği çok daha pürüzsüz bir süreç haline gelecek.”
Koray BAHAR / TOBB Fintek Meclisi Başkanı
“QR kod ile ödemeler son bir yılda 4 kat arttı”
Gelecekte finansal hizmetlerin, daha dijital, daha kişiselleştirilmiş ve daha erişilebilir bir yöne doğru evrileceğini öngörmek mümkün. Bu evrimde plastik kartların kullanımının azalması ve mobil ödemelerin, QR kod ödemelerinin ve biyometrik ödemelerin yaygınlaşmasını bekliyorum.
BKM verilerine göre, 2023’te QR kod ile ödemelerde işlem adedi ve işlem tutarında son 1 yılda 4 kat artış gerçekleşti. Türkiye fintek ekosisteminin son yıllarda ödeme sistemleri dünyasında imza attığı başarılara bakıldığında, ödemeler dünyasında yaşanması beklenen bu gelişimde önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum. Plastik kartların tamamen tarihe karışıp karışmayacağını ise zaman gösterecek. Ancak, mobil ödemelerin ve diğer yenilikçi ödeme yöntemlerinin önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacağı ve plastik kartların kullanımının azalacağı kesin görünüyor. Öte yandan endüstri dikeylerine göre özelleştirilmiş ödeme sistemlerinin de yaygınlaşacağını düşünüyorum.
Hasan Sami BAYANSAR/ Insha Ventures Genel Müdürü
“Tüketici talepleri belirleyici olacak”
Gelecekte finansal hizmetler tüketicilere daha özelleştirilmiş, erişilebilir ve kullanıcı dostu yenilikçi çözümler sunacak. Özellikle plastik kredi kartları ve benzeri geleneksel ödeme araçları, dijital cüzdanlar, mobil ödemeler ve sanal kartlar gibi dijital alternatiflerle yer değiştirebilir. Bu değişimin nedeni, teknolojik ilerlemelerin yanı sıra tüketicilerin tercihlerindeki değişime de dayanıyor. Fintek ekosistemi, bu dönüşüm sürecinde kilit rol oynuyor. Yenilikçi fintek şirketleri, ödeme işlemleri, kredi verme, yatırım yönetimi ve sigorta gibi alanlarda hızlı ve kullanıcı dostu çözümler sunarak sektörde dönüşüm yaratmayı sürdürecek. Bu süreçte özellikle tüketicilerin talepleri ve ihtiyaçları da önemli bir belirleyici olacak.
Dijitalleşmenin itici gücüyle plastik kartların ve nakit kullanımın azalma eğiliminde olduğunu söylemek mümkün. Ancak, bazı kullanıcılar geleneksel yöntemlere olan alışkanlıklarından dolayı mobil ödemeleri hala tercih etmeyebiliyor. Özetle, mobil bankacılık uygulamaları plastik kart ve nakit kullanımını etkileyerek dijitalleşmenin ivmesini artırıyor.
Semih MUŞABAK/ Sipay CEO’su
“Yeni nesil çözümlere ilgi artıyor”
Teknolojik ilerlemelerin hız kazanmasıyla birlikte, müşteri beklentileri hem işletmeler hem de bireyler tarafında önemli ölçüde değişim gösterdi. Özellikle Z kuşağının iş hayatına dahil olup finansal dünyaya entegre olmasıyla birlikte kart kullanımına ek olarak QR kodlu ödemelerin ve linkli ödemelerin yükselişte olduğunu görüyoruz. Bir yandan internet penetrasyonu ve akıllı telefon kullanımı hızla artarken, diğer yandan dijitalleşmenin hızlanmasıyla tüketici de işletme de geleneksel sistemdeki tüm ürün ve hizmetlerin yerine teknolojik ürün ve hizmetlere daha fazla ilgi duymaya başladı. Kısa bir zaman öncesine kadar fiziksel mağazadan alışveriş yaparken, eğer tüketici işletmenin anlaşmalı olduğu kredi kartına sahip değilse ya nakit alışverişe yöneliyordu ya da cebindeki karta taksit yapan bir yer arıyordu. Şu anda bundan çok daha ileride, tüm bankalara taksit yapabilmeliyim hatta daha fazla nasıl ödeme yöntemi sunabilirim diyen bir işletme dünyası, nasıl daha hızlı ve avantajlı ödeme yapabilirim diye düşünen bir tüketici kitlesi var. Hal böyleyken tek bir entegrasyon noktasından, çoklu bankaya taksit yapabilen bir Fiziksel POS ya da Sanal POS’un yanı sıra bireylere de fiziki kartı üzerinde taşımadan QR Kodla Ödeme gibi kolaylıklar, tek bir finansal uygulama üzerinden tüm bankalara erişimi sağlayan Açık Bankacılık gibi yeni nesil çözümlere ilgi giderek artıyor.
Emrah KAYA/MARS Kurucu Ortağı
“Bütün kartlar tek bir uygulamada”
Mobil uygulamalar sayesinde artık çeşit çeşit banka kartlarını cüzdanımızda taşımamıza gerek yok. Tek bir uygulama ile bütün bankalara ait kartları yönetebiliyoruz. MARS, kullanıcılara tek uygulama ve tek kartta tüm bankalardaki kart ve limitleri birleştirebilme imkanı sunuyor.
MARS ile Türkiye’de ilkleri gerçekleştiriyoruz. Sadece MARS ile kullanıcılar tüm kartlarını tek kartta birleştirebiliyor ve kaydettikleri kartları arasında para transferi yapabiliyor, hatta tüm ATM’lerde istediği hesabından ücretsiz para çekebiliyor. Artık IBAN ezberlemek zorunda kalmadan kullanıcılar rehberlerindeki MARSlı kişilere kolayca para gönderebiliyor. Özetle, kullanıcılarımız için her şey akıllı ve kolay olsun istiyoruz; bu sebeple tüm özelliklerimiz birbiriyle bağlantılı. Artık başka bir banka uygulaması veya kartı kullanmadan ödeme, para gönderme/çekme hepsini tek yerde sunuyoruz, yani MARS’la yaşa diyoruz.
İzzet METCAN /PayPorter Genel Müdürü
“Gelecekte finansal hizmetler daha da dijitalleşecek”
Mobil uygulamaların yaygınlaşmasıyla birlikte, tüketicilerin plastik kart ve nakit kullanımı azalıyor. Mobil uygulamalar, bankacılık işlemlerini kolaylaştırıyor ve tüketicilere her yerde erişim imkanı sağlıyor. Artık tüketiciler, akıllı telefonları aracılığıyla banka hesaplarını kontrol edebilir, para transferi yapabilir, fatura ödeyebilir ve çeşitli finansal işlemleri gerçekleştirebilir. Bu durum, plastik kartların ve nakit paranın yerini dijital ödemelerin aldığı bir döneme doğru evrilmekte olduğumuzu gösteriyor. Tüketiciler, mobil cihazlarını ödeme aracı olarak kullanmayı tercih ediyor ve bu da plastik kart ve nakit kullanımını azaltıyor. Gelecekte finansal hizmetler daha da dijitalleşecek ve mobil cihazlar üzerinden daha fazla erişilebilir hale gelecek.
Ulusal ve uluslararası para transferi sağlayıcısı PayPorter olarak, dijital cüzdan uygulaması kuikpara ile, kullanıcılara birkaç adımla yurt dışına ve yurt içine para transferi, fatura ödeme, para yatırma ve para çekme gibi işlemleri kolaylıkla gerçekleştirme imkanı sağlıyoruz. kuikpara dijital cüzdanlarına yüklenen bakiye, kullanıcıların fiziksel veya sanal olarak alabileceği Mastercard kartlarıyla birleştirilerek her türlü harcamada kullanılabilir.
Emre GÜZER/ Lidio Kurucu Ortak & CEO
“Süper APP’lerin yıldızı parlıyor”
Tüketiciler olarak günümüzdeki mobil uygulamaların, dijital cüzdanların veya süper app’lerin arka yüzünde finansal bilgilerimizin olduğu kullanıcı hesaplarımız bulunmakta. İçinde bulunduğumuz dijitalleşme sürecinde, mobil uygulamaların artık sadece geleneksel bankalara değil, finansal teknoloji girişimleri ve hatta teknoloji şirketlerinin süper app’lere de ait olabileceği bir döneme tanıklık ediyoruz. Örneğin, finansal hesabımız, kullanıcı hesabımız ya da balance hesabımız değişmeyecek ama ev ihtiyaçlarını sipariş edebileceğimiz teknoloji şirketlerinin süper app’leri, ödeme yöntemleri olarak kullanılabilecek. Dolayısıyla ödemelerdeki kullanım yönteminin dijitalleşerek değiştiğini söylemek mümkün. Asya Pasifik Pazarı’ndaki gibi, ödemelerin giderek daha fazla mobil cihazlar ve dijital cüzdanlar üzerinden gerçekleştirilmesi bekleniyor. Fiziksel kart kullanımının azalmasıyla, belki de hangi banka kartını kullandığımızı dahi hatırlamadan, pürüzsüz bir ödeme deneyimi yaşayabileceğimiz bir geleceği öngörmekteyiz. Özellikle dijital platformlardaki abonelik hizmetlerinde, kullanıcıların hangi kartlarını kullandıklarını hatırlamama eğilimi, bu dijitalleşme trendini güçlendiriyor.